ESKİŞEHİR (AA) - Eskişehir'de, farklı ülkelerden öğrencileri bir araya getirmeyi amaçlayan Süreyya Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği öncülüğünde, Anadolu'dan Yeryüzüne Kadın Sivil Toplum Kuruluşları (AYSİT) Vakfı ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi ortaklığıyla yürütülen "Uyum Köprüleri: Kültürel Çeşitlilikte Toplumsal Anlayışı Güçlendirmek" adlı projenin etkinliği, Anadolu Üniversitesinde gerçekleştirildi.

Süreyya Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneğinden yapılan yazılı açıklamaya göre, "Uyum Köprüleri: Kültürel Çeşitlilikte Toplumsal Anlayışı Güçlendirmek" projesi, Avrupa Birliği Erasmus+ Programı kapsamında destekleniyor.

Açıklamada organizasyondaki konuşmasına yer verilen AK Parti Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan, aile ve kültür dayanışmasının önemine dikkati çekti.

Farklılıkların zenginlik olarak görülmesinin birlikte yaşama kültürünün temelini oluşturduğunu vurgulayan Gürcan, "Kültür, sadece geçmişten gelen bir miras değil, bugünü ve yarını inşa eden bir köprüdür." değerlendirmesinde bulundu.

Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel de farklılıkların zenginlik olarak görülmesinin toplumsal barış için de kritik öneme sahip olduğuna değindi.

TÜGVA Genel Başkanı Beşinci, Niğde İl Temsilciliği 5. Olağan Kongresi'nde konuştu:
TÜGVA Genel Başkanı Beşinci, Niğde İl Temsilciliği 5. Olağan Kongresi'nde konuştu:
İçeriği Görüntüle

Süreyya Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Vildan Bayraktar ise Anadolu'nun tarih boyunca adeta bir köprü vazifesi gördüğünü bildirdi.

Bu sebeple Anadolu'nun fikirlerin, dillerin, inançların ve yaşam biçimlerinin bir araya geldiği ortak bir alan olduğunu kaydeden Bayraktar, kültürler arasındaki çizgilerin de sınır değil, buluşma yeri niteliği taşıdığının altını çizdi.

AYSİT Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Serpil Balat da Anadolu kültürünün hiçbir ayrımcılığa müsamaha göstermediğini ifade etti.

Proje yürütücüsü İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülenay Pınarbaşı ise insanların kişisel özelliklerinin doğdukları coğrafyaya göre şekillendiğini belirtti.

Bu sebeple kimliğin üstünlük ya da dışlama aracı olarak görülmemesi gerektiğini aktaran Pınarbaşı, "Kimliği 'köprü metaforu' ile düşünmeliyiz. Kültür, yalnızca aidiyet değil aynı zamanda anlam inşa etmenin de ortak alanıdır." ifadesini kullandı.

Soru cevap şeklinde devam eden, Türk ve uluslararası öğrencilerin katıldığı etkinlik, proje koordinatör yardımcısı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Feyza Ünlü Dalaylı'nın kapanış atölyesiyle sona erdi.

Kaynak: AA