LONDRA (AA) - İngiltere'nin başkenti Londra'daki Yunus Emre Enstitüsü'nde (YEE), 15 Mayıs Uluslararası Aile Günü dolayısıyla "Diasporada Aile Olmak" paneli gerçekleştirildi.
Londra YEE Müdürü Mehmet Karakuş'un moderatörlüğünde düzenlenen panele, Din İşleri Müşaviri Ensari Yentürk, Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) İngiltere Aile ve Sosyal İlişkiler Birim Başkanı Özge Oruç, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İngiltere Başkan Yardımcısı Sevcan Kaygun ve İngiltere Türk Federasyonu (BTA) Başkanı Murat Şükrü Acar, konuşmacı olarak katıldı.
15 Mayıs Uluslararası Aile Günü dolayısıyla düzenlenen panelde konuşan Yentürk, "aile" kelimesinin, Arapçada "ihtiyaç duymak" anlamına gelen bir kökten türediğini belirterek, ailenin bugün de ihtiyaç duyulan insanları bir araya getirdiğini ifade etti.
İslam dininin, aile kurmayı teşvik ettiğini vurgulayan Yentürk, boşanmanın ise en az düzeyde yaşanması için çeşitli önlemler öngördüğünü kaydetti.
Kur'an-ı Kerim'de evlenme ve evlendirmeye yönelik ayetlerden örnekler paylaşan Yentürk, "Peygamberimiz, 'Ey erkekler. Sizin en hayırlılarınız, eşlerine en iyi davrananlarınızdır' diyor. Buna inanan bir erkek eşine nasıl kötü davranabilir? Bu aslında bir iman meselesidir." diye konuştu.
Yentürk, başka ülkelerde yaşamak zorunda olan insanların asimilasyonunu önlemekte de en etkili kurumun aile kurumu olduğunu belirterek, "Çocuk belli bir yaşa kadar anne ve babasından duyduklarını tartışmasız kabul etmektedir. Yurt dışında yaşayan aileler kimlik ve kişiliğini korumak istiyorsa aile kurumunun sağlam olması lazım. Çünkü çocuğun aileden alması gereken değerleri hiçbir kurum, kuruluş, okul veremez." dedi.
UID İngiltere Aile ve Sosyal İlişkiler Birim Başkanı Oruç da İngiltere'de çok sayıda göçmen kökenli Müslüman çocuğun koruyucu ailelere verildiğini hatırlatarak, bu çocukların bir kısmının dini ve kültürel eğitim alamadığını dile getirdi.
Türkiye'de ailesini kaybeden çocuklar için akraba seçenekleri bulunurken, yurt dışında yaşayanların çekirdek aile şeklinde yaşadığını anlatan Oruç, diasporada yaşayanların, Türk sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerine katılmasının önemli olduğunu söyledi.
Kendisi de İngiltere'de büyüyen bir çocuk annesi Kaygun ise iş hayatının aileye etkisiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
"İş yoğunluğu bazen aileye ayrılması gereken zamanı kısıtlayabiliyor" diyen Kaygun, aileyle geçirilen kaliteli zamanın faydalı olduğunu belirtti.
Çalışanların bazen işlerinden feragat etmek zorunda kaldığını kaydeden Kaygun, "Kadınların iş dünyasında aktif rol almaya başlaması, hem ekonomik hem de sosyal bir değişim. Kadınlar sadece evde değil iş hayatında da güçlü şekilde yer alıyor. Bu durum aileyi de etkiliyor. Ev işlerinde babalar daha fazla rol alıyor. Bu durum aileyi daha güçlü kılıyor." ifadesini kullandı.
BTA Başkanı Acar da yurt dışında aile kurumunu desteklemek için Türk sivil toplum kuruluşlarına destek verilmesi gerektiğini aktardı.
Diasporadaki Türk ailelere, çocuklarını Türkiye'ye götürmeleri tavsiyesinde bulunan Acar, çocukların Türkçe konuşmasına önem verilmesi gerektiğini de vurguladı.
