Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yeni atanan, görevi başında ve emekli olan öğretmenlere yönelik mektup kaleme aldı.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Bakan Tekin'in kaleme aldığı mektuplar, eğitimcilerin cep telefonlarına gönderildi.
Öğretmenliğin insanın kalbine dokunan yönüne, bir öğrencinin hayatına rehberlik etmenin taşıdığı derin sorumluluğa ve nesiller boyunca iz bırakan bir meslek olduğuna dikkati çeken Tekin, tüm öğretmenlere emekleri, sabırları ve fedakarlıklarından dolayı teşekkür etti.
- 'Sizler Türkiye Yüzyılı'nın öğretmenlerisiniz'
Tekin, göreve yeni başlayan öğretmenler için kaleme aldığı mektubunda, şu ifadeleri kullandı:
'Değerli meslektaşım, öğretmenlik yolculuğuna attığınız bu ilk adımla hayatlara yön veren, gönülleri aydınlatan, toplumu derinden dönüştüren büyük bir sorumluluğun kapısını aralıyorsunuz. Bu adımınız, bu ülkenin geleceğini sınıf sınıf, çocuk çocuk inşa eden büyük ve kutlu bir yürüyüşe dahil olmaktır. Ailemize katıldığınız için hepinizi tebrik ediyor 24 Kasım vesilesiyle sizleri muhabbetle selamlıyorum, hoş geldiniz.
Önünüzde kutlu, azığı sabır ve sevgi olan uzun bir yolculuk var. Öğrencilerinizin gözlerindeki ışık, sizlerin sevgisiyle yoğrulup ülkemizin geleceğini aydınlatacaktır. İnsan insanın gölgesinde yetişir. Bir öğrencinin kalbine temas etmek, onunla gönülden bağ kurmak, tekamülüne şahit olmak, büyüttüğünüz bir fidanın ulu bir çınara dönüşmesi gibi mutluluk verir ve her çınar gölgesinde nicelerini yetiştirir. İşte mesleğin asıl gücü tam da burada saklı.'
Bir çocuğun gözündeki ışıltının, bir başkasının ilk kez doğruyu bulduğundaki sevincinin, bütün yorgunlukların üzerine büyük bir sevgi çemberi ördüğünü ifade eden Tekin, bu çember genişledikçe, mesleğin değerinin her adımda yeniden idrak edildiğini kaydetti.
Tekin, her çocuğun, öğretmenlerin karakterinden süzülen adaleti, merhameti, doğruluk anlayışını ve taşıdıkları umuda yol arkadaşlığı edecek bir rehberliği aradığını belirterek, şöyle devam etti:
'Onlarla kuracağınız samimi bağ, mesleğinizin hem dayanağı hem de en güçlü ilham kaynağı olur. Sizler Türkiye Yüzyılı'nın öğretmenlerisiniz. Heyecanınızı, idealizminizi ve gücünüzü diri tutun. Bakanlığımız bütün imkanlarıyla yanı başınızdadır. Ben de bir ağabeyiniz olarak hep yanınızda olacağım. Mesleki gelişiminiz için her türlü desteği vermeye hazırız, kararlıyız. Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyor, başarılı bir meslek hayatı diliyorum.'
- 'Her çocuğun geleceği size emanet edildi'
Bakan Tekin, meslekte uzun yıllarını geride bırakan kıdemli öğretmenlere yönelik mektubunda da eğitimin, ömür boyu süren, uzun ve emek isteyen bir yolculuk olduğu değerlendirmesini yaptı.
Bir nesli yetiştirmeye talip olmanın ve ülkelerin geleceğini inşa etmenin emek ve sabır istediğini ifade eden Tekin, şunları kaydetti:
'Sizler, her öğrenciyi hayatın sırrını taşıyan bir kitap gibi okudunuz, tecrübelerinizle diktiğiniz fidanların yeşermesinden doğan umudu da sınıfta öğrettiğiniz sevginin sokakta merhamete dönüştüğünü görmenin huzurunu da yaşadınız. Sınıfa adım attığınız her gününüz bazen yıpratıcı, bazen yorucu, çoğu zaman fedakarlıkla örülü bir yoldu. Buna rağmen sizler yılların biriktirdiği tecrübeyle, öngörüyle ve vakarla bu yolu yürüdünüz. Genç zihinlere ışık taşımayı bir ömür vazife bildiniz. Yüzünüze bakan her çocuğun geleceği size emanet edildi ve siz bu emaneti bilgiyle, sevgiyle, sorumluluk bilinciyle taşıdınız. Bir neslin zihnini de kalbini de incelikle inşa ettiniz.
Bugün yetişkin bir birey olarak 'Hayatımda yolumu değiştiren, beni ben yapan bir öğretmenim vardı.' diyen ne çok insan var. Öğrettikleriniz yalnızca bilgi olmadı. Bir bakış, bir davranış, bir sabır anı, bir teselli sözü, bir doğruluk vurgusu gençlerin yönünü belirleyen bir işaret taşı haline geldi. Diktiğiniz her fidanın meyveye durduğunu, emeklerinizin merhamet ve iyilik olarak nesiller boyunca sürdüğünü görmek sizlerin en değerli mükafatı oldu çünkü siz yetiştirdiğiniz her öğrenciyle geleceğe sessiz ama en güçlü cümleyi yazdınız.'
Tekin, Türkiye Yüzyılı vizyonunun, öğretmenlerin yetiştirdiği nesillerle tezahür ettiğini belirterek, 'Öğretmenler odasında paylaştığınız tecrübeleriniz, genç meslektaşlarınızın yoluna pusula oldu. Bilmenizi isterim ki Milli Eğitim Bakanlığı olarak sizin bu kutsal yolculuğunuzda bütün gönlümüzle ve tüm imkanlarımızla yanınızda olmak boynumuzun borcudur. Bu ülkenin çocukları, şahsım ve aziz milletimiz adına fedakarlığınız ve adanmışlığınız için hepinize gönülden teşekkür eder başarılarınızın devamını dilerim.' ifadelerini kullandı.
- 'Bu satırlar, milletin vefa borcunu ifade etme gayretidir'
Tekin, emekli öğretmenlere hitap ettiği mektubunda ise şu ifadelere yer verdi:
'İnsana emanet edilen ömür sermayesinin nasıl, neye ve kime sarf edildiği, geriye dönüp bakıldığında hayatın en ciddi muhasebesini oluşturur. Siz bu sermayenin en kıymetli payını bu ülkenin çocuklarına ayırmış, görev yaptığınız her yerde mesleğinizin bu toprakların değerleri ve yarınları karşısında kendinizi mesul hisseden bir çizgide taşımış bir öğretmensiniz. 24 Kasım vesilesiyle kaleme aldığım bu satırlar, hem bu çizginin ve birikimin kıymetini teslim etme hem de eğitime ömür vermiş bir nesle karşı devletin ve milletin vefa borcunu ifade etme gayretidir.
Aynı sıralardan geçtiğiniz öğrencilerinizin artık kendi çocuklarını okula getirdiği, bir zamanlar size 'öğretmenim' diyen nice insanın bugün bulunduğu yerde sözüne, tavrına dikkat edilen birer büyüğe dönüştüğü bir dönemdeyiz. Yıllar sonra kapınızı çalan, bir telefonla halinizi hatırınızı soran, bir cümlenizi yad eden her eski öğrenciniz, ömür sermayenizin yerini bulduğunu, emeğinizin insanın kalbinde ve hafızasında karşılık gördüğünü gösteren kıymetli bir işarettir. Siz görev yaptığınız her yerde bilginin yanına ölçüyü, başarının yanına insan kalmayı koymaya çalıştınız. Geride bıraktığınız mirasın asıl değeri bugün size yönelen hayır dualarında, hayırla anılan isminizde ve yıllar boyunca koruduğunuz bu çizgide karşılığını buluyor.'
Tekin, tüm öğretmenlerin ömürlerinin geri kalanının sağlıkla, huzurla ve sevdikleriyle birlikte geçmesini diledi.






