Kurtulmuş, Bosna Hersek'in doğusundaki Srebrenitsa'da, Sırp birliklerince 1995'te işlenen soykırımda katledilen 7 kurbanın Potoçari Anıt Mezarlığı'nda düzenlenen defin töreni sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Milletvekilleriyle beraber bir heyetle anma törenine katılmak üzere Srebrenitsa'ya geldiklerini ifade eden Kurtulmuş, Türkiye'nin görüşlerini uluslararası camiayla paylaşma imkanı bulduklarını söyledi.
Duygusal bir tören gerçekleştirildiğini belirten Kurtulmuş, "Yaklaşık 8 bin 300'ü aşkın kişi bugüne kadar defnedildi. Her sene kemikler eşleştiriliyor, isimleri, kimlikleri tespit ediliyor ve burada bir cenaze namazı kılınıyor. Yıllardır ailesinin kemiklerini bulamamış insanlar, onların kemiklerine kavuşmuş olmakla birlikte cenaze töreni yapıyorlar ve kabirlerde definleri gerçekleştiriyorlar." dedi.
Srebrenitsa'nın, insanlığın en büyük ayıplarından biri olduğunu vurgulayan TBMM Başkanı Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 'burası güvenli bölge' diye akü fabrikasında toplanan insanlar, maalesef sonra Sırplar basınca çok ağır bir soykırıma tabi tutulmuşlar. Ayrıca Boşnakların köylerde, kentlerde kaçış yolları da kesilerek katledilmesi, çukurlara diri diri gömülmesi gerçekleşmiş. Sonuçta 8 bin 300'ü aşkın kişinin cesetleri bulundu ve defnedildi ama hala 1000'e yakın insanın kayıp olduğunu biliyoruz. Bu, insanlık tarihinin en büyük suçlarından birisidir. Batı'nın, dünyanın gözü önünde gerçekleştirilmiştir. Görmediler, duymadılar, müdahale etmediler, edemediler. Bu, bütün insanlığın ayıbıdır."
Numan Kurtulmuş, BM'nin 11 Temmuz'u "Srebrenitsa Soykırımını Anma ve Anma Günü" olarak ilan ettiğini ancak bu kararın BM Genel Kurulundaki tüm ülkeler tarafından değil sadece 84 ülke tarafından desteklediğini anımsatarak "Türkiye olarak ilk andan itibaren soykırımın unutulmaması ve unutturulmaması için her türlü gayretimizi ortaya koyuyoruz. Buradaki soykırım müzesi de TİKA tarafından yapıldı ve bugün açılışı gerçekleştirildi. Biz her zaman Boşnak kardeşlerimizle beraber olacağız." ifadelerini kullandı.
"Gazze'deki soykırım da uluslararası camia tarafından soykırım olarak kabul edilecek ve kınanacak"
"Auschwitz, Srebrenitsa ve Gazze"nin, modern zamanların en büyük insanlık suçlarının işlendiği soykırımlar olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Maalesef Auschwitz'teki soykırıma bir şekilde tepki gösterenler Srebrenitsa'yı görmezler, hele hele bugün Gazze'yi hiç görmezler ve duymazlar. Bunun bir çifte standart ve iki yüzlülük olduğunu, her türlü soykırıma karşı bütün insanlık aleminin ortak mücadele etmesinin şart olduğunu her platformda söylüyoruz. Buradaki oturumda da bunu dile getirmeye çalıştık." diye konuştu.
Boşnakları, şanlı direnişleri ve bağımsızlığa giden yoldaki mücadeleleri nedeniyle tebrik eden Kurtulmuş, Bosna Hersek'in kurucu lideri Bilge lider Aliya İzzetbegoviç'i de rahmetle andı.
İzzetbegoviç'in, "Sakın soykırımı unutmayın, unutulan soykırım tekrarlanır." sözünün ders verir nitelikte olduğunu, Srebrenitsa'yı ve Gazze'yi hiçbir şekilde unutturmayacaklarını vurgulayan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün uluslararası camianın mensupları da burada, içimden şu geçti ve öyle olacağına da yürekten inanıyorum; çok yakın zamanda bir gün Gazze'deki soykırım da uluslararası camia tarafından soykırım olarak kabul edilecek ve kınanacak. Belki Gazze'deki kurbanların anılmasıyla ilgili de BM'den kararlar çıkarılacak. İnsanlığın aklını başına toplaması lazım. Böylesine ağır insanlık suçlarına giden yolların önünün kesilmesi ve çifte standartlı davranışların da önlenmesi gerekiyor."
"Türkiye'de terör bitsin isteyen herkesi, bu sürece destek vermeye davet ediyorum"
"Terörsüz Türkiye için TBMM'de komisyon ne zaman kurulacak?" sorusu üzerine TBMM Başkanı Kurtulmuş, sürecin başlangıcından itibaren planlandığı gibi gittiğini söyledi.
Kurtulmuş, "Önce İmralı'nın açıklaması arkasından örgütün bu karara uyacağını ilan etmesi ve arkasında da Meclis'te bir sürecin başlaması öngörülmüştü. Eş zamanlı olarak da Meclis süreci başlamadan önce örgüt elindeki silahları bir şekilde teslim edecekti. Bugün aynen planladığı gibi Kuzey Irak'ta ilk adımı gerçekleşti ama bir süreç daha çok silah var, çok toplanacak süreç var. Mühim olan silahların bir daha hiçbir şekilde ele alınmamak üzere silahlı dönemin sona erdirilmesidir ve terör örgütünün kendisini lağvettiğini pratik olarak göstermesidir." açıklamasını yaptı.
"Terörsüz Türkiye" çalışmaları kapsamında Meclis'te kurulması planlanan komisyonu hatırlatan Kurtulmuş, komisyonla ilgili çalışmaların son noktaya geldiğinin bilgisini verdi.
"Terörsüz Türkiye" çalışmaları kapsamında siyasi partilere ziyaretler yaptığını anımsatan Kurtulmuş, partilerden görüşleri yazılı olarak iletmelerini istediğini belirtti.
Partilerin, konuya ilişkin yazılı görüşlerini geçen hafta ilettiğini dile getiren Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Şimdi önümüzde komisyonun ismi, nasıl teşekkül ettirileceği ve kaç kişiden oluşacağı, çalışma prensiplerinin ne olacağı ve hangi konuları öncelikli olarak ele alacağını tespit edeceğiz, ona göre yolumuza devam edeceğiz. Komisyonun bir numaralı meselesi, Türkiye'de silahların bırakılması ve terör örgütünün feshedilmesiyle ilgili süreci TBMM adına, millet iradesi adına takip etmektir. Bu süreçte belki bir takım yasal düzenlemeler gerekirse o yasal düzenlemelerin hazırlanacağı yer de komisyondur. Komisyon, yasalaşmak üzere bunu, TBMM Genel Kuruluna gönderecek.
Her şey güzel, iyi niyetli bir şekilde gidiyor. Ümit ederim ki bu süreçte, herhangi kötü niyetli iç ve dış çevrelerin provokasyonuyla karşı karşıya kalmayız. Türkiye'de terör bitsin isteyen herkesi, bu sürece destek vermeye davet ediyorum. Yüzyıllık Cumhuriyetimiz, 50 yılı terörle geçmiş, 40 binin üzerinde insanımız ölmüş, Türkiye'nin 2 trilyon doların üzerinde maalesef bu konuda, terörle mücadelede kaybı olmuş, alternatif maliyetlerle birlikte. Türkiye'nin ayaklarındaki bu prangaları artık kaldırıp atacağız."
Bütün siyasi partileri ve bu konuda fikri olan herkesi göreve davet eden Kurtulmuş, iyi niyetli, samimi, açık, şeffaf bir şekilde bu süreci yürüteceklerini ifade etti.
Numan Kurtulmuş, "Bu süreç, hiçbir partinin tek başına meselesi değildir. Bu süreç, bütün Türkiye'nin meselesidir. Bu süreç sonunda başarıya kavuşacak, bu süreç başarılı olursa da bir parti ya da iki parti kazanmış olmayacak, bütün Türkiye başarılı olmuş olacak. Herkesin bu bilinçle hareket etmesi, üniversitelerimizin, STK'lerin, fikri olanların bu sürece destek vermesini temenni ediyorum." değerlendirmesini yaptı.
"Milli İstihbarat Teşkilatı, hassas bir şekilde süreci yönetiyor"
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ile görüşmesi hatırlatılarak "Terörsüz Türkiye" çalışmalarının nasıl yönetildiğinin sorulması üzerine ise Kurtulmuş, "Terörsüz Türkiye" ile ilgili çalışmaların gayet güzel ve iyi gittiğini bildirdi.
Hassas bir süreç olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Sağdan soldan karışmak, müdahale etmek isteyenler, süreci zehirlemek isteyenler olacak. Ana fikrimiz nedir? Türkiye'de bir daha terörün dirilmemek üzere tarihin geçmişine gömülmesidir. Bu memlekette Türklerin, Kürtlerin, Alevilerin, Sünnilerin, 85 milyonun kardeşliğini, birliğini beraberliğini temin etmektir. Bunun dışında kimse herhalde 'bu olmasın' diyemez. 'Olmasın' demeyeceğine göre herkesin kollarını sıvaması, elini taşın altına koyması ve gerçekten bu süreci yüz akıyla hep beraber tamamlamamız gerekiyor.
Geçen dönemle, hiçbir şekilde kıyaslanmayacak şekilde, bütün kamu kurum ve kuruluşları, üzerine düşen sorumluluğu büyük bir titizlikle yapıyor. Özellikle Milli İstihbarat Teşkilatı, hassas bir şekilde süreci yönetiyor ama sonuçta kararların alınması, sürecin siyasi olarak yürütülmesi de siyasi iradenin işidir. TBMM de bu konuda milletin, milli iradenin tecelligahıdır. Orada, bunları müzakere ederek, şeffaf bir şekilde sonuçlandırmak bizim vazifemiz."