Trump, Ukrayna’nın 2014 öncesi tüm topraklarını geri alabileceğini belirterek Avrupa desteğiyle zafer kazanabileceğini savundu. Bazı uzmanlar bunu gerçekçi bulmazken, Trump’ın bu söylemi sorumluluğu Avrupa’ya yükleme stratejisi olarak görülüyor. Ukrayna ise hem askeri hem diplomatik destek arayışında. Kremlin, müzakereye açık olduklarını belirtti.
ABD Başkanı, Ukrayna’nın savaş öncesi topraklarını Rusya’dan geri alabileceği ihtimalini gündeme getirdi.
Başkan Donald Trump, Ukrayna’nın 2014 öncesindeki tüm topraklarını Rusya’dan geri alabileceğine dair yeni bir iyimserlik dile getirerek, üç buçuk yıllık ağır çatışmaların ardından Kiev’in savaşma ruhunu güçlendirmiş olabilir.
23 Eylül’de BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Trump, eğer Avrupa’daki müttefikleri Rus enerji ihracatına olan bağımlılıklarını ciddi şekilde azaltırsa, Rusya üzerindeki baskıyı artırmaya istekli olduğunu belirtti. Aynı gün daha sonra, yeterli Avrupa desteği sağlanması halinde Ukrayna güçlerinin, yıllar içinde Rusya’ya kaptırdıkları tüm toprakları geri alabileceğini söyledi.
Trump daha önce çatışmanın mevcut cephe hatlarında dondurulması ya da Rusya ile Ukrayna arasında bazı toprak takaslarını içeren müzakere edilmiş bir çözüm ihtimalini gündeme getirmişti.
ABD Başkanının Ukrayna’nın savaş alanındaki avantajı konusundaki bu yeni iyimserliği, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e aylarca süren diplomatik açılım çabalarının ardından ama kalıcı bir ateşkese dair ilerleme sağlanamadan geldi.
Trump 23 Eylül’de Truth Social’da şunları yazdı:
“Ukrayna/Rusya’nın Askeri ve Ekonomik durumunu tamamen anladıktan ve Rusya’ya verdiği ekonomik zararı gördükten sonra, Avrupa Birliği’nin desteğiyle Ukrayna’nın orijinal haliyle tüm topraklarını geri almak için savaşabilecek ve KAZANABİLECEK konumda olduğunu düşünüyorum.”
Bu değerlendirme, Trump yönetiminin daha önceki Ukrayna savaşına dair analizlerinden farklılık gösterse de, Avrupa’nın bölgenin güvenliği konusunda daha fazla sorumluluk alması yönündeki tutumu geçmişte de mevcuttu.
Ayrıca Trump’ın Ukrayna’ya Avrupa desteği konusundaki vurgusu, yaz aylarında Batı silahlarının Ukrayna’ya yeniden akışını sağlamak için attığı adımlarla da örtüşüyor.
Temmuz ayında, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) ile yeni bir güvenlik yardım çerçevesi açıklayarak, ittifak üyelerinin ABD’den askeri teçhizat satın alıp Ukrayna’ya göndermesini öngören bir sistem kurdu.
Savaş Alanındaki Durum
Tüm dış desteğe rağmen Ukrayna’nın topraklarını geri alma çabaları karışık sonuçlar verdi.
2022 yazı sonunda, Ukrayna birlikleri Rusya’nın bazı toprak kazanımlarını geri püskürttü. 2023 yazında başlatılan yeni bir karşı taarruz ise, Rus cephe hatlarında önemli bir değişiklik yaratmadan sona erdi.
Şu anda Rus güçleri, 2014’te ilhak ettikleri Kırım Yarımadası dahil olmak üzere Ukrayna’nın savaş öncesi topraklarının yaklaşık beşte birini kontrol ediyor.
Dış İlişkiler Konseyi’nin son değerlendirmesine göre, uluslararası toplum 2022 Şubat’ında başlayan savaşın bu aşamasından bu yana Ukrayna’ya yaklaşık 407 milyar dolarlık silah ve mali destek gönderdi. Bunun yaklaşık 118 milyar doları doğrudan ABD’den geldi.
Güvenlik analisti ve Scarab Rising’in kurucusu Irina Tsukerman, The Epoch Times’a şunları söyledi:
“Hiçbir taraf ani, büyük bir ilerleme için hazır değil, ancak denge Ukrayna’nın depo ve ulaşım merkezlerine yönelik uzun menzilli saldırıları sürdürebilmesine bağlı olarak değişebilir.”
Son haftalarda Ukrayna güçleri, Donetsk bölgesindeki Dobropillia kenti yakınlarında bazı köyleri geri aldıklarını bildirdi.
Tsukerman, Ukrayna’nın son kazanımlarının Trump’ın savaşın yönüne dair güven verici açıklamalar yapmasına neden olmuş olabileceğini söyledi. Ayrıca, bu başarıların Ukrayna’nın uzun menzilli silahları koordine edebilme kabiliyeti, Rusya’nın sinyal bozma girişimlerini bertaraf etme ve yeni saldırı birliklerini cephe hatlarındaki açıklıklara yönlendirme becerisine bağlı olduğunu vurguladı.
Eleştiriler ve Karamsar Yaklaşımlar
Emekli ABD Ordusu subayı ve Defense Priorities kıdemli uzmanı Daniel L. Davis, Ukrayna’nın sahada başarı elde etme şansına daha karamsar yaklaştı:
“Ukrayna’nın savaş öncesi topraklarını geri alma şansı yok. Ne küçük bir ihtimal, ne de düşük bir ihtimal. ŞANS YOK,” dedi.
Davis’e göre 2023’teki Ukrayna karşı taarruzunun ardından sahada Rusya tarafı sürekli ilerleme kaydediyor. Ayrıca Ukrayna’nın ciddi bir saldırı başlatacak ateş gücüne sahip olmadığını ve olsa bile bu ateş gücünü etkin kullanacak eğitimli insan gücünden yoksun olduğunu ifade etti.
Avrupa’nın Konumu
Trump’ın açıklamalarının ertesi günü, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada uluslararası toplumu bir kez daha desteğe çağırdı:
“Avrupa’nın gerçekten yardım ettiğinden emin olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ve elbette ABD’ye güveniyoruz. Aldığımız destek için minnettarım.”
Zelenskiy, savaş boyunca Ukrayna’nın NATO’ya girmesini ve beraberindeki güvenlik garantilerini talep etti. Bu sağlanamasa bile, NATO üyelerinden devam eden askeri yardım ve güvenlik güvencesi istiyor.
Atlantik Konseyi uzmanı Alp Sevimlisoy, NATO üyelerinin askeri güçlerini, Ukrayna’nın topraklarını geri almasını sağlayacak şekilde konuşlandırabileceğini öne sürdü:
“Rusya’ya doğrudan karşılık verebilecek savaş araçları yerleştirmeliyiz ve Kremlin’in güvenlik yapısını ciddi şekilde parçalayabilecek caydırıcı yapılar kurmalıyız,” dedi.
Davis ise, NATO güçlerinin Rusya yakınlarına konuşlandırılmasının Moskova’nın dikkatini dağıtmak ya da tehdit etmek için bile olsa, yanlış anlaşılma veya hesap hatası sonucu doğrudan çatışma riskini artıracağını belirtti.
Diplomasi Seçenekleri
Trump geçen hafta, Ukrayna’nın Rusya ile olan çatışmayı askeri yollarla çözebileceğine dair iyimserliğini dile getirirken, Başkan Yardımcısı J.D. Vance bunun bir “tutum değişikliği” olmadığını söyledi.
24 Eylül’de Kuzey Carolina’daki bir etkinlikte konuşan Vance, Trump yönetiminin hem Rusya hem Ukrayna ile iyi niyetli temaslar kurduğunu ancak Moskova’nın savaşı sona erdirecek adımları atmaktan uzak olduğunu ifade etti.
“Bu savaş hem Rusya hem Ukrayna hem de ABD için kötü oldu. Tüm taraflar açısından diplomatik bir çözüm daha iyi olur,” dedi.
Vance, Rusya’nın müzakereleri reddetmesi durumunda kendi ülkesinin ciddi zarara uğrayabileceği konusunda da uyarıda bulundu.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov ise, Trump ve Vance’in yorumlarına yanıt olarak şunları söyledi:
“Şimdilik, Washington’ın ve Başkan Trump’ın Ukrayna’da barışçıl bir çözüm bulmak için siyasi iradeye sahip olduğunu varsayıyoruz. Bu çabaları destekliyoruz ve Rusya barış görüşmelerine açık kalmaya devam ediyor.”