Zonguldak'ın kurtuluşunun 104. yıl dönümü ve taş kömürünü bulan Uzun Mehmet'i Anma Günü dolayısıyla etkinlik düzenlendi.
Valilik önünde gerçekleştirilen törende, Atatürk Anıtı'na çelenk sunuldu. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Türk bayrağı göndere çekildi.
Zonguldak Belediye Başkan Vekili Atınç Kayınova, yaptığı konuşmada, kentin düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümünü kutlamaktan onur duyduğunu söyledi.
Uzun Mehmet'in esasında Zonguldak'ın değil, ülkenin kaderini değiştiren kimlik olarak tarihi öneme sahip olduğunu dile getiren Kayınova, "Zonguldak'ın kurtuluşunun, sadece askeri kurtuluş olduğunu söylemek yanlış ve eksik olur. Zonguldak'ın kurtuluşu, milli servetimiz madenlerin milletin malı haline geri dönmesiyle ilgili çok değerli kazanım olmuştur. Bu nedenle Zonguldak'ın kurtuluşu, esasında ülkenin sanayi devriminin önünü açan önemli kazanımdır." ifadelerini kullandı.
Konuşmanın ardından şiirler okundu, halk oyunları gösterisi sunuldu. Şiir yarışmalarında derece giren öğrencilere plaketleri verildi, ardından resim sergisi gezildi.
Daha sonra Uzun Mehmet Anıtı önünde düzenlenen törende, çelenk sunumunun ardından kentin kurtuluşu, kömürün önemi ve kömürün Uzun Mehmet tarafından bulunmasına ilişkin konuşmalar yapıldı.
Öte yandan Zonguldak'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yılı dolayısıyla TCG Tekirdağ Gemisi ve TCSG 301 Sahil Güvenlik Botu ziyarete açıldı.
- Uzun Mehmet'in öyküsü
Uzun Mehmet ve kömürün bulunuşuyla ilgili öykü, 1820-1829 yıllarında geçiyor.
Öyküde, Uzun Mehmet'in hikayesi şöyle anlatılıyor:
"Uzun Mehmet, Ereğli'ye bağlı Kestaneci köyündendir. 1820'li yıllarda Ereğli'nin belli başlı ailelerinden Karamahmutzadeler sülalesinden olduğu bilinir. Uzun Mehmet, askerliğini bahriye eri olarak yapar. Terhis olurken kendisine subayları tarafından kömür numunesi gösterilir ve memleketine dönünce siyah taşlardan araması istenir.
Uzun Mehmet, bir gün Neyren köyü civarındaki değirmene gider. Hasat sonu olduğu için değirmen tamamen doludur. Uzun Mehmet, dere kenarında dolaştığı sırada siyah taşlar bulur. Bir anda askerde kendisine gösterilen siyah taş (yanan taş) aklına gelir.
Bunlardan biraz toplayarak değirmende yanan ocağa atar. Taşların yandığını görünce çok sevinir. Ertesi gün aynı yere gizlice giderek daha geniş arama yapar. Bazı yerleri kazan Uzun Mehmet, çuvala koyduğu kömür numunelerini İstanbul'a götürür. Padişah 2. Mahmut, kömürün bulunuşuna sevinerek Uzun Mehmet'i 50 altınla ödüllendirir. Böylece kömürün bulunuşu 8 Kasım 1829 olarak tarihe geçer.
Dönemin Ereğli Ayanı Hacı İsmail Ağa, Uzun Mehmet'in kömürü bulmasını hazmedemez. İstanbul'a Fen Heyeti'ne gitmek için yola çıkan Uzun Mehmet'i Leblebici Hanı'nda öldürtür."