Türkiye ve İsviçre arasında Dostluk Anlaşması'nın imzalanmasının 100. yıl dönümü münasebetiyle, Türkiye'nin Bern Büyükelçiliği tarafından 'Alplerden Boğaz'a: Dostluğun Tınısı' isimli konser organizasyonu düzenlendi.
Bern Müzik Okulu Konservatuvarı'nda gerçekleşen programa, Türkiye'nin Bern Büyükelçisi Şebnem İncesu, Azerbaycan'ın Bern Büyükelçisi Fuad İskenderov, Türkiye'nin Cenevre Başkonsolosu Salih Boğaç Güldere, İsviçre Türk Toplumu (İTT) Genel Başkanı Suat Şahin ve çok sayıda davetli katıldı.
Esen Kıvrak, Nilay Sancar, Efdal Altun ve Poyraz Baltacıgil'in yer aldığı 'Borusan Quartet' isimli müzisyen grup, verdiği konserle müzikseverlere keyifli anlar yaşattı.
Büyükelçi İncesu, burada yaptığı konuşmada, tüm katılımcıları böyle bir etkinlikte ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu bildirdi.
İncesu, 'Bu gece Türk-İsviçre dostluğunun yüzüncü yıl dönümünü kutlamak üzere bir araya geliyoruz. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti, umut ve kararlılıkla 19 Eylül 1925'te İsviçre ile Dostluk Anlaşması'nı imzaladı. Bu, genç cumhuriyetin ilk anlaşmalarından biriydi ve son 100 yıldır gelişmeye ve güçlenmeye devam eden ilişkinin sağlam bir temelini oluşturuyordu. Bu uzun soluklu ortaklığın temelinde, kültürel değişim, paylaşılan ilkeler ve karşılıklı saygı ruhuyla oluşan insani bağlar yer alıyor.' dedi.
- 'Bu akşamki performansın bize geleceğe iyimserlikle bakma fırsatı sunmasını umuyoruz'
İncesu, müziğin evrensel bir dil konuştuğunu, sınırları aştığını, duygulara dokunduğunu ve insanları tek başına kelimelerin çoğu zaman sağlayamayacağı şekilde bir araya getirdiğini söyleyerek, 'Bu akşamki performansın bize ortak geçmişimizi düşünme, bugünü takdir etme ve geleceğe iyimserlikle bakma fırsatı sunmasını umuyoruz. ' dedi.
Büyükelçi İncesu, programın sponsorlarına teşekkürlerini ilettikten sonra, Borusan Quartet'in 20. yıl dönümünü kutladı ve müziği zenginleştirdikleri için teşekkürlerini sundu.
İncesu, konuşmasında sanatın önemine dikkati çekmek amacıyla Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Sanattan yoksun kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir' sözünü hatırlattı.





