Türk dünyasının zengin kültürel ve bilimsel mirası Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen "Türk Dünyasının Dünya Bilimine ve Kültürüne Katkıları" başlıklı konferansla uluslararası kamuoyuna tanıtıldı.

Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatının (TÜRKSOY) himayesinde, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliklerinin işbirliğinde Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Yunus Emre Enstitüsünün (YEE) destekleriyle düzenlenen etkinlikte yüksek düzeyli açılış oturumu, bilimsel paneller, sanat sergisi, geleneksel müzik performansları yer aldı.

Azerbaycan’ın Berlin Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlik, Türk halklarının dünya kültür ve bilimine yaptığı katkıları görünür kılmayı, sanat, edebiyat ve bilim alanlarındaki ortak mirası yeni bir perspektifle gündeme taşımayı hedefliyor.

TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev burada yaptığı konuşmada, Berlin'de sadece geçmişi yad etmek için değil geçmişten geleceğe uzanan kültürel miras köprüsünü birlikte yeniden inşa etmek için toplandıklarını belirterek, "Bugünkü yüksek düzeyli buluşma, yalnızca bir anma değil, aynı zamanda bir hatırlatma ve yeniden anlamlandırma çabasıdır." dedi.

Tarihi yalnızca fetihler ve savaşlarla okumanın eksik olacağına işaret eden Raev, Türk dünyasının yalnızca savaş meydanlarında değil, hikmet ve bilim sahalarında da asırlardır iz bıraktığını vurguladı.

Türk coğrafyasının çocuklarının insanlık tarihine hem akıl hem ruh hem de estetik kazandırdığına dikkati çeken Raev, "Kaşgarlı Mahmud’un yazdığı Divanu Lugati't-Türk, sadece bir sözlük değildir bir kültür atlasıdır. Bu eser, Türkçenin ilk ansiklopedisi olmasının ötesinde, dünya dil bilim tarihinin de önemli belgelerinden biridir." diye konuştu.

Raev, konuşmasında Ali Kuşçu, Farabi, İbn-i Sina, Yusuf Has Hacib ve Ahmet Yesevi'nin eserlerine de atıfta bulunarak insanlığa katkılarını övdü.

Kültürün aslında sessiz bir dil olduğunu ve sınır tanımadığını aktaran Raev, "Coğrafyaları, ideolojileri ve hatta dilleri bile aştığı insanın kalbine dokunuyor. TÜRKSOY olarak biz bu dili konuşuyoruz. Bu dil şiirin, müziğin, tiyatronun, halk biliminin, yani medeniyetin dilidir." ifadelerini kullandı.

Berlin'in bu buluşma için rastgele seçilmiş bir şehir olmadığını dile getiren Raev şunları kaydetti:

Musk, Trump'ın vergi indirimi tasarısını "iğrenç bir rezalet" ifadeleriyle eleştirdi
Musk, Trump'ın vergi indirimi tasarısını "iğrenç bir rezalet" ifadeleriyle eleştirdi
İçeriği Görüntüle

"Bugün burada, Türk dünyasının kültürel birikimini bu evrensel şehirde ifade etmek, aynı zamanda bir medeniyetler diyaloğunun parçası olmaktır. Çünkü biz biliyoruz ki, kültür bir köprüdür. Ve bu köprüyü birlikte kurarsak, sadece geçmişi değil geleceği de birlikte inşa ederiz. TÜRKSOY yalnızca bir uluslararası teşkilat değildir, TÜRKSOY bir kültürel bilinçtir. 30 yıla yakın bir süredir üye ve gözlemci ülkelerimizle birlikte, ortak hafızamızı diri tutuyor; dillerimizi, ezgilerimizi, efsanelerimizi ve değerlerimizi yaşatmak için çaba sarf ediyoruz."

Etkinliğe katkı sunan TİKA ve YEE'ye teşekkür eden Raev sözlerini "Birlik varsa dirlik vardır. Dil varsa kimlik vardır. Kültür varsa insanlık vardır." ifadelerini kullanarak tamamladı.

Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Gökhan Turan ise yaptığı konuşmada TÜRKSOY'un Türk dünyasının UNESCO'su olarak anıldığını belirterek çalışmalarını övdü.

Büyükelçi Turan, insanlığa hizmet etmiş bilim adamlarının yanı sıra kültürel olarak Türk dünyasının benzersiz ve kalıcı katkılarda bulunduğunu kaydederek, şu ifadeleri kullandı:

"Yunus Emre, sevgi ve hümanizmin şiirsel sesiyle Türk edebiyatının temel taşı olmaya devam etmektedir. Bu ülkelerde, Türk kültür alanında yazılan Mevlana'nın Mesnevi'si, dünya edebiyatının en etkili sufi eserlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Itri'nin klasik Osmanlı bestelerinden, Nazım Hikmet'in 50'den fazla dile çevrilen devrimci modern şiirine, körlüğüne rağmen Anadolu'nun ruhunu geleneksel şarkılarla yakalayan Aşık Veysel'e kadar, hepsine saygı ve sevgiyle saygılarımızı sunuyoruz."

Geçmişteki bilim ve sanat ustalarından ilham alarak, Almanya ve diğer ortak ülkelerle bağları güçlendirmeye devam edeceklerini belirten Turan, "Yenilik ve kültürel değişimdeki ortak projeler aracılığıyla, medeniyetler arasındaki dayanışmayı teşvik etmeye yardımcı olacağız. Türkiye ve Türk devletleri, dünya çapında barış, refah ve teknolojik ilerlemenin peşinde miraslarını paylaşmaya devam edecektir. Birlikte, bilim ve sanatta yeni ustalar yetiştirerek, insanlığa özveriyle ve umutla hizmet etmeye devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

Almanya’da Türk dünyasını bu ölçekte ilk defa buluşturan kültürel etkinliğe yabancı birçok diplomatik, kültürel temsilci ile medya mensubu ve akademisyenler katıldı.

Kaynak: AA