Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Pazartesi günü yaptığı açıklamada, hafta sonu Stockholm’de gerçekleşen Müslüman karşıtı protestoların ardından İsveç’in NATO’ya katılmak için Türkiye’den onay almayacağını söyledi.
Cumartesi günü İsveç’in başkentindeki Türk Büyükelçiliği önünde toplanan göstericiler hem Ankara’nın NATO’nun genişlemesini kabul etmekteki isteksizliğini hem de Türkiye’nin Türkiye ve Suriye’deki Kürt isyancılara yönelik askeri saldırganlığını protesto etti. Danimarka’nın sağcı “Hard Line” partisine liderlik eden siyasi figür Rasmus Paludan, gösteriler sırasında bir Kuran yaktı.
Erdoğan protestolarla ilgili olarak “Büyükelçiliğimizin önünde böyle bir alçaklığın yaşanmasına izin verenlerin NATO üyelik başvuruları konusunda artık bizden herhangi bir hayırseverlik bekleyemeyecekleri açıktır” dedi. “Yani siz terör örgütlerinin caddelerinizde, sokaklarınızda cirit atmasına izin vereceksiniz, sonra da NATO’ya girmek için bizden destek bekleyeceksiniz. Böyle bir şey yok.”
Mevcut herhangi bir NATO üyesi yeni ülkelerin ittifaka kabulünü veto edebilir. Finlandiya, İsveç’in dışarıda bırakılması halinde tek başına katılma talebinde bulunabileceğini belirtti.
Atlantik Konseyi’nde 2021 milenyum jeopolitik stratejisti ve Türk jeopolitik stratejist Alp Sevimlisoy Daily Caller’a verdiği demeçte, “NATO’ya entegrasyonlarına tek bir ‘blok’ başvurusu olarak yaklaşmak hala ‘varsayılan ayar’ olsa da, Finlandiya’nın başvurusunu bu arada tek başına incelemenin zamanı gelmiş olabilir” dedi.
Türkiye ve Macaristan, NATO’nun Finlandiya ve İsveç’i de kapsayacak şekilde genişlemesini onaylamayan iki NATO üyesi olmuştur. Türkiye’nin İsveç’e yönelik itirazı, İsveç’in Türkiye’nin terörist olarak gördüğü Kürt gruplara verdiği desteğe odaklanıyor.
Ankara, Kürdistan İşçi Partisi’ni (PKK) terör örgütü olarak sınıflandırırken İsveç Kürtlere destek veriyor ve Suriye’deki Kürt gruplara yönelik saldırganlığı nedeniyle Türkiye’ye silah ambargosu uyguluyor.
Sevimlisoy, “Daha güçlü bir NATO, özellikle uluslararası yasadışı gruplar söz konusu olduğunda, birinin düşmanının herkesin düşmanı olmasını sağlayan daha uyumlu bir NATO ile gelecektir” dedi. Sevimlisoy, NATO üyelerinin “uluslararası yasadışı örgütler olarak kabul edilen düşmanlara karşı koyma kararlılığını sürdürmeleri gerektiğini, dolayısıyla birbirlerinin halklarını ve kendi ulus devletlerini koruyarak ittifakı güçlendirmeleri gerektiğini” sözlerine ekledi.
İsveçli liderler Kuran yakma protestolarını “dehşet verici” olarak nitelendirerek kınadılar ancak Türkiye’nin bu protestoların bastırılması yönündeki taleplerini, ülkede ifade özgürlüğünün önemine atıfta bulunarak reddettiler. Ankara ise aynı fikirde değil.
Türk Dışişleri Bakanlığı “Müslümanları hedef alan ve kutsal değerlerimize hakaret eden bu İslam karşıtı eyleme ifade özgürlüğü kisvesi altında izin verilmesi asla kabul edilemez” dedi.
Erdoğan, “Terör örgütü üyelerini ve İslam düşmanlarını bu kadar çok seviyorlarsa, ülkelerinin güvenliğini onlara havale etmelerini tavsiye ediyoruz” diye ekledi.
Erdoğan geçtiğimiz günlerde İsveç ve Finlandiya’dan, NATO tekliflerinin onaylanması için 130 terörist olduğu iddia edilen kişinin Türkiye’ye iade edilmesini istedi. Üç ülke Haziran 2022’de, iki ülkenin NATO’ya katılım sürecinin ilk aşamalarında, Türkiye’nin Kürtlere yönelik sınır dışı ve iade taleplerini ele almayı kabul ettikleri ortak bir anlaşma imzalamıştı.
Finlandiya ve İsveç NATO’ya katılmak için ilk olarak Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline tepki olarak harekete geçti. Moskova, işgalinin gerekçelerinden biri olarak NATO’nun genişlemesini göstermişti.
Kaynak: Daily Caller